DEVAM: 188-189. İki
Rekatte(n Sonra) Yanılma (Sehv Secdeleri)
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
يَزِيدُ بْنُ
زُرَيْعٍ ح و
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا
مَسْلَمَةُ
بْنُ
مُحَمَّدٍ
قَالَا
حَدَّثَنَا
خَالِدٌ
الْحَذَّاءُ
حَدَّثَنَا
أَبُو
قِلَابَةَ
عَنْ أَبِي
الْمُهَلَّبِ
عَنْ عِمْرَانَ
بْنِ
حُصَيْنٍ
قَالَ
سَلَّمَ رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
فِي ثَلَاثِ
رَكَعَاتٍ
مِنْ الْعَصْرِ
ثُمَّ دَخَلَ
قَالَ عَنْ
مَسْلَمَةَ
الْحُجَرَ
فَقَامَ
إِلَيْهِ
رَجُلٌ
يُقَالُ لَهُ
الْخِرْبَاقُ
كَانَ
طَوِيلَ
الْيَدَيْنِ
فَقَالَ لَهُ
أَقُصِرَتْ
الصَّلَاةُ
يَا رَسُولَ
اللَّهِ
فَخَرَجَ
مُغْضَبًا
يَجُرُّ
رِدَاءَهُ
فَقَالَ
أَصَدَقَ
قَالُوا
نَعَمْ فَصَلَّى
تِلْكَ
الرَّكْعَةَ
ثُمَّ
سَلَّمَ ثُمَّ
سَجَدَ
سَجْدَتَيْهَا
ثُمَّ
سَلَّمَ
İmran b. Husayn (r.a.)'den;
demiştir ki:
Resûlullah (s.a.v.)
ikindi namazının üç rekatında selâm verdi. Sonra
-Mesleme'den rivayet
edildiğine göre-
(hanımlarının) odalarına
girdi. (Bunun üzerine elleri uzun olan ve el-Hırbâk denilen bir adam kalkıp):
Namaz kısaltıldı mı? Ya
Resûlullah, dedi. Bu söze karşılık Resûlullah eteğini çekerek kızgın bir halde
çıkıp:
"Doğru mu
söyledi?" dedi. Ashâb:
Evet, dediler.
Resûlullah (s.a.v.) da (kalan) bu rekatı kıldırdı. Sonra selâm verdi. Onun iki
secdesini yaptı sonra (tekrar) selâm verdi.
İzah:
Müslim, mesâcid; Nesâî,
sehv; İbn Mâce, ikâme: Ahmed b. Hanbel, V, 110.
İlk bakışta bu hadisle
önceki hadisler arasında bir tezat olduğu zannedilmektedir.Zira önceki Ebû
Hureyre rivayetlerinde Hz.Nebi'in iki rekâtta selâm verdiği belirtildiği halde
bu hadiste üç rekâtta selâm verdiği belirtildiği halde bu hadiste üç rekâtta
selâm verdiği bildirilmektedir. Ancak bu hadisler arasında tezat yoktur. Çünkü
belirtilen olayların birbirinden ayrı olması kuvvetle muhtemeldir.Hadislerin
râvîlerinin ayrı ayrı zatlar oluşuna ilâveten birisinde Hz. Nebiin selamı
verince mescidin kıble tarafındaki bir ağacın yanına gittiği söylenirken,
diğerinde odalara girdiğinden bahsedilmesi bu ihtimali kuvvetlendirmektedir.
Her iki hadiste de keyfiyeti Hz. Nebie söyleyen zâtın Zulyedeyn oluşu olayın
tek olmasını gerektirmez. Her iki seferinde de Zulyedeyn'in mescidde olup da
yanılmayı efendimize hatırlatması olmayacak bir şey değildir.
İbn Hacer her seferinde
Zulyedeyn'in ortaya çıkışına bakarak hâdisenin ayrı ayrı olabileceğini pek
uygun bulmamış, İbn Ömer'in hadisindeki üçüncü rekattan maksadın üçüncü
rekatın başı olduğunu söyleyenlerin görüşünün daha isabetli olduğunu kabul
etmiştir. Buna göre Hz. Nebi'in hücrelere girdiğini söyleyen İbn Ömer,
mescidin kıblesindeki ağaca doğru yürüyen Resülullah'ın, hanımlarının
hücrelerine girdiğini zannetmiştir.
İbn Huzeyme hadisenin
birden fazla olduğunu söylemiş, Şevkânî de "doğrusu olayın birden fazla
olduğunu söyleyen İbn Huzeyme ve ona tabi olanların sözüdür" demiştir.